31 Ağustos 2016
ATATÜRK'Ü rahat bırakın.
Düşünüyormuş gibi yapan beyinler... Atatürk ile che nin fotoğrafını yan yana koyup sosyal olcam gündeme oturcam diye Atatürk'ü kullanmayın tiksindim artık sağın din üzerinden solun Atatürk üzerinden siyaset yapmasından.İkili benzeştirme olmamış her ikisi de devrimleri ile belki benzeştirilebilir ama unutmayalım ki ve yan yana kabul etmiyorum. Atatürk ile che yi Atatürk devrimleri ile koca bir ülkenin saygınlığını kazanmış üç beş kendini bilmez dışında hangi büyüklerimizden Atatürk'le ilgili minnetten başka bir söz duyduk che nin yaptıkları da önem arz ediyor ancak yaşadığı ve yaptıklarının karşılığını acı bir ölümle almış olup saygınlığı sadece sözlerin de kalmış olan devrim deyince che hakında iki yazı okuyup ahkam kesmekle devrimci olunmuyor o yüzden yaptıkları ve saygınlığı ile 78 yıldır anılan lider ki daha uzun yıllar anılacak benzetme yaparken sosyal görünecem diye Atatürk ü kullanmayın beyinle düşüneceğimiz günler diliyorum.LİDER DEDİĞİN ÖNDE YÜRÜYEN DEĞİL,YOL GÖSTEREN OLMALIDIR.M.KEMAL ATATÜRK❤️
5 Ağustos 2016
Canım mı acıyor ne?Bakıyorum da herkes her şeyi yapıyor sonra iş sıyrılmaya gelince özür dilerim böyle olacağını düşünememiştim beni affet...evet affediyorum.Fakat bu af edişim kimileri tarafından farklı algılanıyor hissi veriyor bende....(Ay bu da ne tuhaf bir insan hiçbir şey olmamış gibi davranması da garip değil mi).Gariplik bunu düşünen de,ben bu davranışlara girerken egomu değil ta içimi,ruhumu dinlendiriyorum.
Alınıyorum,kırılıyorum ve tabii ki içimde bir yerlerde acıyan kısmını donduruyorum.Dondurmuş olduğum haneye çok fazla hatırını sormuyorum.Çünkü o kısmın hatırını sormak, onu diriltip öcünü almaya hazırlamak demek diye düşünüyorum.Ben kırılma ya da kırma anlarımda halkanın içinde kimlerin olduğunu düşünmek zorundayım.Ben,sen,o,biz,siz,onlar bu kelimelerde benlik duygusunu alabileceğim iki zamir var.Biri (ben) diğeri de( biz) her ikisi de yaşamımda oluşturmuş olduğum sınırların içinde yer almakta, o yüzden ben kırarken biz üzülecek ve tam tersi biz kırarken ben üzüleceğim,,,demem o ki ben de biz de aynıyız ayrılmak için sen ya da siz olmalıyız.
Cevabım evet canım acıyor biz ve ben benlikten çıktığımız da ucu nereye varır diye öfkeyle ağzımızdan çıkan sözlerin geriye dönüşü olmayan hal tavırların yaşandığı durumlara rağmen af dilemeden af edilebiliyorsa kişi bu durum kendisinin haklı olduğu kanıtı değildir.Bizlik duygusunu yaşatan kişi ve ya kişilerin, birinden ötürü daha çok kişiler den ziyade onca yıl yaşanmışlıkların hatırına kabullenişin ortaya çıkardığı duygusal bağların kuvvetinden olacak ki görmezden gelip sineye çektiğimiz çirkinleşen tavırları bir şey olmamış gibi ört bas edişimizin ya da durumu ılımlı hale getirişimizin sebebi,salaklığımızdan değil işte tam da bu noktada birlik ve beraberliğimizin bir çırpı da yok oluşuna izin vermeyişimizin yegane sebebinden dolayıdır.
Acıtmadan önce düşünmek, yok düşünmeye gerek var mı? Ben söylerim içimdekini alan alır bakarım keyfime diyebiliyorsan yalnızlığın içine oturduğu noktada işin diğer boyutuna geçtiğin de yanın da ve elinde kalanlarla devam edebiliyorsan başardın demektir,ama yok çırpınışların üç dört katına çıkıyorsa ki en acısı da bu kaybettin demektir.
Yalnız olmadığımızı her defasında bize hissettiren sevdiklerimizi kırmadan önce kaybedersem ne yaparım sorusuna huzur verici bir cevabın varsa ki olmayacak o yüzden kırmak çok kolay ama yapmak en zor olan kısım madem biz bizsek ve bu bizlik bizi bunca yıl yaşatmış ise bizleri daha hassas sevip değer vereceğiz.
Yaşam felsefesi sevgi.saygı ve hoşgörü olan herkesin yolu açık olsun.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)